Süregelen profesyonel rutinler ve ideolojiler kaçınılmaz olarak internet yayıncılığına, haberciliğine ve gazeteciliğine yansıyacaktır. Özellikle farklı profesyonel değerlerin ve ideolojilerin ortaya çıkacağı beklenemez. İnterneti kullanan ticari ve diğer örgütler kendi örgüt kültürlerini, iş yapış biçimlerindeki alışkanlıklarını ve rutinlerini doğal olarak internete taşıyacaklardır. Fakat öte yandan, bu yansıma ve taşımada internetin kullanıcılarının beklentileri ve kullanım karakterleri düşünülerek, belli rutin farklılıkları ve etik anlayışının oluşması olasılığı vardır. Fakat örneğin Associated Press veya New York Times haber toplama ve yayınlama rutinleri, ideolojisi ve etiğinin internette farklı olacağı beklenemez.
Bugün İnternet ve bilgisayarla iletişim şebekeleri özellikle gelişmiş kapitalist ülkelerde şiddetle devam eden çıkar ve ideolojik mücadele alanı durumundadır. Diğer bir deyimle, bilgisayar şebekeleri sadece kapitalistler arasında ekonomik çıkar artırma girişimlerinin yoğun olduğu bir yer değil, aynı zamanda, geniş ölçüde, ideolojik mücadelenin verildiği güçlü bir alan durumuna gelmiştir. Şebekeler en kalitesiz seks ve tartışmalar yanında, ki bunlar genellikle seks ve en bayağı seviyedeki ideolojik ticaretin bir parçasıdır, hem sol hem de egemen güçlerin kaliteli bilgi ve enformasyon iletişimi aracı olarak kullanılmaktadır. Şebekeler bugün büyük ölçüde küreselleşmiş ve hızla buna devam eden özel teşebbüs sisteminin artan kullanımı yanında, karşı mücadele veren güçlerin de kullanımları artmış ve artmaktadır. Bugün ilerici şebekeler Amerika, Avrupa, Asya, Afrika ve Güney Amerika ülkelerinde ilerici işbirliği ve dayanışmayı özel teşebbüsün artan saldırısıyla mücadelede başarı için artırmaktadırlar. Kapitalist pazar ekonomisinin bir sonucu olarak yeni modern telefon sistemleri kuruldukça, bilgisayar fiyatları ve telefon ücretleri düştükçe, internet kullanımı kolaylaştıkça, sadece kapitalizmin yayılması değil aynı zamanda karşı mücadelenin yaygınlığı da artmaktadır.
Egemen ideolojinin “internetin halkı güçlendirdiği” iddiası ancak interneti bilgi toplama ve dayanışma amacıyla kullanan belli küçük bir azınlık için geçerlidir. Geniş kitleler kullanamamakta veya kullanmamaktadır. Kullananların büyük çoğunluğu için internet televizyonun kaçışçı ve boş zaman geçirme rolünü üstlenmiştir. Chat ve benzeri kullanımlarla kimler ne tür “güce” sahip olabilir? İnternette ulaşılan ve paylaşılanla kamu yönetimi, kaynak kontrolü ve zenginliklerin dağılımı üzerine insanlar nasıl etki edebilir ki? İnternette sebil iletişim ve demokratik katılma ile nasıl oluyor da demokrasi gerçekleşiyor ve yüceliyor? İnternette katılma ile, örneğin ülkelerin meclislerinde dönen dolaplar, sömürü ve özel çıkarlara kamu zenginliklerinin peşkeş çekilmesi son mu buluyor? Sosyal adalet mi gerçekleşiyor? Televizyonun önünde yapılan “mücadeleci discourse” gibi bilgisayarın önünde verilen mücadele insanı ve toplumu nereye kadar götürebilir ki? İnternet güçlüleri daha da güçlendirirken, güçsüzler üzerinde yeni kontrol mekanizmaları getirmiştir. Güç ve güçlendirme internette chat ve e-mail ile, internette seksle ve seks fıkralarının dağıtımıyla veya internette her şeye bedavadan ulaşmayla gelmez. Güç, günlük hayatı üretim biçimiyle gelir: İnternette satacağı bir şeyi olmayanlar, MSN, YAHOO, NETSCAPE, CNN vb sermayeden yoksun olanlar için güç, kullanıcının ve potansiyel müşterinin, dolayısıyla sürecin en ucundakinin güçsüzleştirilmiş gücüdür. İnternetle bu güçsüzleştirilmişler, yüzlerce milyon kişi bile olsalar, örgütlü dünyayı, soygun, cinayet ve baskı şirketleri niteliğindeki devlet kuruluşlarını ve soğuk terör örgütlenmesi olan özel teşebbüs pazar yapısını değiştiremezler. Dünyada insanların en çok gereksinim duyduğu şeyler bilgisayar lüksüne sahip olma veya bilgisayar lüksüyle chat ve seks yapma veya enformasyon toplama veya haber alma ve bilgilenme değildir; yiyecek, içecek, giyecek, sığınak, barınak, sağlık hizmeti, özlüce insanca yaşabilmedir.
İnternet, televizyon ve radyodan farklı olarak, tartışma grupları gibi oluşumlardan geçerek kullanıcıların kendi görüşlerini sunduğu veya kendi düşüncelerine uygun kimselerle iletişim kurduğu açık bir platform potansiyeline sahiptir. Televizyondaki gibi hazır programları ve paketlenmiş bilgileri almak zorunda değildir ve kendisi kendi paketini hazırlayıp sunabilir. Tartışma açabilir. İnternet ortamında, televizyon vb. ortamdan farklı sosyal ilişkiler ortamı kurulabilmektedir. Bütün bu olasılıklar belli ölçüde kullanılmaktadır. İnternet ortamında oluşturulan “demokratik katılım” ve “özgürlükçü ortam” kimin ne için katılımı ve ortamı? Bunu çok iyi tespit edilmesi gerekir. Bu katılma egemen siyasal ve ekonomik pazar yapısını radikalleştirmekte ve çözülmesine mi neden olmakta yoksa tam aksine etkinliğini artırma yönünde mi çalışmaktadır? Ne Aronowitz’in “Radical Democracy” (1994), ne Giddens’in “Dialogic Democracy” (1994) ne de internetin getirdiği söylenen diğer demokrasiler internetin ve yeni teknolojilerin promosyonunu yapan “şırıngalanmış heyecandan” öte gidebilirler. İnternet ortamı siyasal arenada yeni politikaları ancak kendisi için yaratır, genel siyasal hayat için yaratamaz. İnternet ortamı yeni demokrasi ve siyasayı yaratacak araçlara ve gereçlere insanları sahip kılamaz. İnternet ancak yeni egemenlik ve mücadele alanı olarak örgütlü yaşamda yer alır. Örgütlü yaşamın ek bir parçasıdır ve bu yaşam koşulları tarafından belirlenmiştir; yaşamı belirleyecek güce ve konuma sahip değildir.
İnterneti hayali uydurular ve olasılıklarla demokratikleşme ve özgür kamusal tartışma alanı olarak sunma ve enformasyon toplumundan bahsetme yerine, önce internete kimlerin ulaştığını, internette sunulanı içerik, emtialaşma, özelleşme, reklam, propaganda ve bilinç yönetimi açılarından incelemek gerekir. İnternetin egemen ilişkileri nasıl desteklediğine ve mücadele veren güçler için ne tür potansiyel olanaklar ve olasılıklar sunduğuna bakılmalıdır. Eğer internet artan bir şekilde uluslararası firmaların ve onların ortakları yerel dev firmaların önemli bir reklam aracı oluyorsa, H. Schiller’in belirttiği gibi, kültürel ve ekonomik emperyalizmin internet yoluyla yeni bir yayılma ortamı elde ettiği gerçeği ortaya çıkar.