İrfan Erdoğan
Bu yazıda Nietzcshe’nin görüşleri, günümüzdeki çeşitli
yansımalarıyla ilişkilendirilerek, irdelendi. Derginin sayfa sınırlılığı
nedeniyle elbette irdeleme ayrıntılı olmadı, ama önemli olarak görülenler
özlüce ele alındı. Amaç, Nietzsche’yi, kötülemek değil. Nasıl ki Gramsci gibi
insanın insanca yaşamını özleyen ve onun için çaba gösteren bir insan, sonradan
ultra-sağcıların ve “ebedi düşman” Marx’a karşı olan çeşitli “eleştirel
yaklaşımlar tarafından” kullanılmışsa ve kullanılıyorsa, Nietzsche de benzer
şekilde, günümüzdeki egemen yapıları ve ilişkileri savunmada destek arayan
“eleştirel birileri” tarafından kullanılmaktadır.
Acıklı bir yaşamın özeti
Friedrich Nietzsche 1944’de, babası dini görev yapan bir
ailede doğdu. Babasının 1849’da ve kardeşinin 1850’de ölümüyle, kadınlar
tarafından yönetilen bir ailede büyüdü. Din, Alman edebiyatı ve klasiklerle
ilgilenerek başlayan eğitimine, Bonn
Üniversitesinde din bilimi
(teoloji) ve felsefe ile devam etti. Çok
çalışkan olduğu için, daha doktorasını almadan, 24 yaşında, Basel Üniversitesi,
onu Klasik Felsefe başkanı yaptı. On yıl sonra, 1879’da sağlık nedeniyle emekli
oldu. 1889’da, yaşam öyküsünden anladığım kadarıyla, duyarlı bir insan
olmasının ve kalıtımsal nedenlerle, (babası gibi) delirdi ve 1900 yılında öldü.
Delirmeden önce, dokuz kitap bastırdı ve basılması için dört kitap yazdı.