Şanghay Shanghai (Çin) kenti yanında New York, Londra ve Paris birer köhne kasaba kalırlar. Batı kapitalistlerini kıskandırmak için yapılmış sanki...
Şanghay uluslararası şirketlerle dolu. Giyecekten yiyeceğe kadar bu şirketlerin ürünlerinin "İNDİRİM VAR" fiyatı bile tam bir soygun fiyatı!
BLT Çiftlik market'te, fiyatlar dudak uçuklatıcı: Fiyatlar ya yarım kilo, ya 200-330 gramlık paketler halinde. Resme basıp büytürseniz miktar ve fiyatı görebilirsiniz.
.
Üzüm paket: 128 Yuan (100 yuan 80 TL)
Havuç: yarım kiloso 17-19 Yuan (semt pazarında 2-3 yuan)
Domates pakette 23 yuan. (Semt pazarından 5-6 yuan)
Biber ve patlıcan 200 gram paket: 15 - 17 yuan
Patlıcan 200 gramı 16 yuan (kilosu 80)
Dolma Biber 200 gram paket: 16.80 Yuan
Yumurta 10 adet 32.80 Yuan. Dediğim gibi İNDİRİMli fiyatlar
Yumurta 38.80 den indirimli soygun ile 32.80 yuan
yapmışlar. Ne kadar da zarif ve düşünceliler değil mi?
Bu herhalde şeftali. 6 tanesi 49 yuan.
Sempt pazarinda 4.99 yarım kilosu.
Bunun ne olduğunu unuttum. Ama 6 tanesi 69.80 yuan
Kivi 8 tanesi 99.80 yuan (100Yunadan az! Ucuz!)
Sütün fiyatı 28-32 yuan
Yogurt bedava!: 200 gramı sadece 96 yuan!
(kim yiyebiliyor acama bu fiyata. Demek ki birileri
satın alıyor. Zaten markettekiler de zaten semt
pazarındakilere hiç benzemiyorlar.
Bir de zeytin yağlarına bakayım dedim:
Bizdekinin en az dört misli fiyattalar.
Walmart marketi gördüm: Ne iyi Miami'deki fiyatlarla karşılaştırırım dedim. Amerika'daki fiyatları getirip Şanghay'a uygulamışlar: Yani, ne almak istediysem, vazgeçtim, çünkü Türkiye'de çok ucuz. En ucuz ekmek semt pazarındaki tandır ekmeğiydi. Onun dışında bizdekinin üç misli.
Carrefour gördüm. Ah, ne güzel, bizimle karşılaştırırım dedim: Aynı soygun!
İngiliz ve Amerikan eğitimli akademisyenlere (Birisi London School of Economics mezunu) asgari ücreti sordum, bilmiyorlar.
Çinde Amerikanın ve Avrupanın üniversiteleri cirit atıyor. Çinli ortaklarıyla ortaklaşa beyin igfali ve kültür çökerrtme ve kapitalist pazar kültüürünü aşılama işini yapıyorlar. Amerikan ve İngiliz Ünversiteleri Şanghay'a ve diğer kentlere yayılmışlar. Ne dersiniz? dedim. Şaşkın bakışlarla karşılaştım: "Normal bir şey soruşturulur mu?" der gibi baktılar bana: Demek ki post-modernizm ve liberal çoğulcu görüşün aydınlatıcı ışığında kültür emperyalizmi akla bile gelmiyor.
Gençlerin bazıları ağızlarını kapatan maske kullanıyorlar. "Hava kirliliğindendir" dedim kendime, ama hava da kirli falan değil ki. Sordum: modaymış, çünkü yüzü küçük gösteriyormuş. Metroda yanımda oturan Çinli genç biri ingilizce konuşuyordu. Ona "niye maske takıyorsun" dedim. "Hoşuma gidiyor, seviyorum" dedi. Üzücü ve ürpertici bir durum! Moda, "cola", "fast-food", kozmetik ve diğer endüstriler için ENDÜSTRİLERİN MAYMUNU zavallı (ve aynı zamanda duyarlılıklarıyla kendine ve başkalarına gerektiğinde tehlikeli) insanı yaratma işindeki başarıyı görüyoruz bu durumda.
Şanghay televizyonları kalitesizlik ve saçmalık (yani kozmetik, moda, soda, giyim, eğlence vesaire endüstrilerinin geri zekalılaştırma işini yapma) bağlamında bizdeki televizyonları yaya bırakır (tek istisna, cinler ve şetanlar ile vaaz verenler ve reklam yapanları görmedim; ama o da olacak zamanı geldiğinde).
Gençler metroda cep telefonuyla arkadaşlık ediyorlar ve yaşlılara falan yer verme akıllarından bile geçmiyor. Bana, 20 kez kadar metro seyahatimde 6-7 kez orta yaş ve üzerindekiler yer verdiler.
Ben otele yakın bir yerde semt pazarı buldum: orada fiyatlar yarım kilo fiyatları olduğu için, bizdekinden iki misli kadar pahalı. Yeşillikler ucuz.
İki Şangya var: Yok eden ve yok edilen. Yok edilen Şanghay'ın eski püskü ve yoksul iş yerleri ve çevrelerinden geriye kalanlar da kısa bir zamanda
ortadan kaldırılacak. Tarihi evler ve binalar, tam Türkiye'de Turizm adına (kentsel dönüşüm, renevasyon gibi kılıflarla) yapıldığı gibi, kullanılıyor: Turist çekme tuzağı olarak kullanılıyor. Birileri para kazanıyor, ama o kazananlar o bölgede yayşayan yerel halk değil, tüm dünyada olduğu gibi.
Merak ettiğim şuydu: O yoksul evlerde yaşayanlara, birkaç metre karelik dükkanda kendi emeğiyle yaşamını sürdürmeye çalışan insanlara, yaşam ortamları dev binalarla istila edildiğinde ne oluyor acaba? New York'da 1970'lerde semt parklarından yatan ecsiz ailelere ender rastlanırdı, 1980lerde ve sonrasında, o parklarda evsiz ve işsiz aileler sayısı hızla artmaya başladı. Şanghhay'da sadece mal varlığı vücuduna doladığı yorganı olan bir kadın gördüm. Aynı zamanda, akşam bir kadının çöp kusundan yiyecek aradığını da gördüm. Kadının her iki ayağında farklı paçavra ayakkabiler vardı. Kapitalistlerin ve yöneticilerinin zalimliği ver açgüzlülüğü sonucunda, Şanghay insanı sefaletin ve açlığın ne olduğunu çok daha fazla yaşayacaklar. Uluslararası sermaye, içteki işbirlikçileriyle birlikte Çin komünizmini de çökerttiklerinde, işte ondan sonra, Çin halkının büyük çoğunluğu hem maddi hem de düşünsel yoksunlukla sefil bir hayat sürmeye başlayacak.
Asgari ücrettten habersiz ve ilgisiz olan imtiyazlı akademisyenler ve entellektüeller ve Şanghay gençleri ve onlara özenenlerin yardımıyla Batının kudurmuş kapitalistleri, büyük olasılıkla Çin sistemini çökerttiklerinde; dünyada döndürmedik taş bırakmama işini tamamlayacaklardır. Sonrası? bakalım ipeği ve sözü yumuşak Çinli yöneticilerin, en küçük çıkarı için kuduran kapitalist yöneticilerle dans etmeyi ne kadar sürdürebilecekler?